tınmak

tınmak
-ar (-i, nsz) 俚́ (多用于否定形式)
1. 在意, 在乎; 理睬
2. 发声, 出声: Adam hiç tınmadı, cıgarasından derin bir soluk aldı. 他一声不吭, 深深地吸了一口烟。
◇ tınmaz melâike 老实巴交的人, 不声不响的人, 寡言少语的人

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • tınmak — nsz, ar, tkz. 1) Önemsemek, önem vermek, takmak 2) Ses çıkarmak Birleşik Sözler tınmaz melaike Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tınmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tınmak — denmek, sakin olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tınmak — dinlenmek, solumak, nefes almak; dinmek, sonu gelmek, I, 206, 207, 529; II. 28, 40, 176, 204, 316; II I, 158 tın …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tınmak — umursamamak, aldırış etmemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tınma — is. Tınmak işi veya durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaymak — meyletmek, kaymak; caymak; acımak, kayırmak, tınmak, iltifat etmek I, 403; II, 45; II I, 182, 245, 246bkz: kayışmak, kışmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”